Necmettin Erbakan ve Evrim Teorisi

Türk siyasal kültürünün ihyası ve sağaltımı konusunda; aziz Türk milletine sunmak ve teklif etmek istediğim reçetelerin bir diğeri de, "entelektüel siyasi figürler" yetiştirmektir. Özellikle başkanlık, bakanlık ve devlet başkanlığı gibi üst düzey makam ve mevkilerle buluşturacağımız isimlerin, bu kriteri karşılaması gerektiğini düşünüyorum. 


Hatırlarsanız; Necmettin Erbakan'la, bu siyasal iklim ve hava kısmen tesis edilebilmişti. Kendisi başarılı bir makine mühendisi olarak yıllarca Almanya'da hizmetlerde bulunmuş; sonrasında memleketine dönmüş ve bu sefer ülkesi için ter dökmüştü. Hatta kendisinin, kürsülerde "Evrim Teorisi" hakkında konuşma yaptığı görüntüleri bile var. Bugün, hiçbir siyasi liderde, bu bilimsel dil, üslup ve farkındalığı göremiyoruz (!) 


Doğanın/tabiatın kendisi bile homojen (tek tip) değil, heterojen (çeşitlilik arz eden) bir yapıdadır. Örneğin, bitkiler alemine bakıyoruz; 1 tane çicek türü yok... Lalesi var, gülü var, menekşesi var, orkidesi var, filân... Tabiatın bu işleyiş ve düzenini; bu zenginliğini, insanlık olarak kendimize de uyarlayabilmeliyiz. Bu noktada; çok yönlü olmak; kültürel, bilişsel ve duygusal anlamda kendimize değer katabilmek önem ihtiva ediyor. 


Buna, ekonomik bir terminolojiyle: "beşeri sermaye" diyelim. İnsanlık olarak beşeri sermayemize sadece ekonomide deği, hayatın her alanı ve mecrasında azami ölçüde yatırım yapmamız gerektiği kanısındayım. Bu mecralardan bir tanesi de siyasettir... Zekâ testine soksanız, ancak 9 ilâ 10 yaş bandındaki bir ilkokul öğrencisinin alacağı skoru alacak siyasetçiler var; milletvekilleri var... Bu olmaz ! Milletvekilliği dediğimiz kurum, devleti temsil makamıdır. Milletvekili ise, devleti yönetmeye aday kişi demektir, teknik olarak... Türk siyasi tarihine baktığımızda; devlet erkânı ve siyasilerdeki zihinsel kapasite daha yüksekti. Bu ortalama ve eşik, günümüzde daha aşağılarda gibi (!) 


Konumuzu şöyle bağlayalım; bugünün minikleri geleceğin milletvekilleri, yöneticileri, bakanları ve devlet başkanlarıdır. Onların hem akademik hem de duygusal anlamda iyi bir şekilde yetişebilmelerini sağlayacak uygun sosyal iklimi, millet olarak, kalkınmış ve güçlü Türkiye için onlara sunmak zorundayız. Bu ülkenin; zihni körelmiş, ufku dar ve konfor içindeki yönetici ve siyasilere değil; dertli, akıllı, entelektüel, genç ve dinamik liderlere ihtiyacı vardır. 



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Marshall-Lerner Koşulu ve J Eğrisi

Likidite Tuzağı Nedir

ABBASİLER DÖNEMİNDE KÜLTÜR, SANAT VE (B)İLİM