Muhammed Ali'nin Onur, Özgürlük ve İnsanlık Mücadelesi


Siyahi bir insan olmasından ve zevk/tercihlerinden dolayı Amerika’da zor günler geçirmeye başlayan; antimilitarist, antikolonyalist ve antiemperyalist yaşam görüşünden dolayı boks lisansı iptal edilen, ekmek teknesi devrilen, para ve hapis cezasına çarptırılan Muhammed Ali için boks ve ringler, artık birer araç olmuştur. Muhammed Ali’nin, dişliğini ve eldivenlerini takıp ringlere çıkmasının; savurduğu yumrukların, ünvanı ne olursa olsun rakiplerine korkusuzca meydan okumasının bir amacı vardır artık; devrilen ekmek teknesini yerden kaldırmak, teslim olmamak, haklarını ve özgürlüğünü geri kazanmak...  


Savaş karşıtı ifadelerinden dolayı yargılandığı için 3 yıl boks yapamaz. 1970’te davayı kazandıktan sonra, uzak kaldığı ringlere tekrar çıkar. Fakat formsuzdur. 1971 yılında ‘’Asrın Maçı’’ olarak ifade edilen karşılaşmada, Joe Fraizer'a mağlup olur ve kariyerinin ilk yenilgisini alır. Fakat o bir şampiyondur, devam etmelidir. Daha sonra Ken Norton ile karşılaşır. Bu kez de çenesi kırılır ve yine yenilir. Fakat o bir şampiyondur. O artık, ruhunu taşıyan ismin Cassius Marcellus Clay Jr değil, Muhammed Ali; yani özgürlük savaşçısı olduğunu hatırlar. 


On maça çıkar ve karşısına gelenleri tek tek devirmeye başlar. Nihayetinde, Ken Norton ile tekrar karşılaşır. Ken Norton, daha önce çenesini kırdığı karşısındaki adamı tanıyamaz. Ali, kendisini tanıtır ve Norton’u devirerek Kuzey Amerika Boks Federasyonu Kemeri’ni alır. Bu galibiyet, Muhammed Ali’nin Joe Fraizer ile yapacağı rövanş maçı için de bir vize niteliği taşır. Ali, dönemin dünya şampiyonu olan George Foreman’a meydan okur. Fakat bunun için önce Joe Fraizer engelini geçmelidir. 1974 yılında, Ali, Joe Fraizer’ı karşısına alır ve onu sayıyla yener. 


Ünvan maçı gelir ve Muhammed Ali kendisini, dünya şampiyonluğu kemerini (b)elinde bulunduran George Foreman’ın karşısında bulacaktır. Ali’nin meydan okuduğu bu boksör, çıktığı 40 maçın 37 tanesini nakavt ile kazanmış; 193 cm boyunda ve 100 kiloluk bir devdir. Maç, Kongo sınırları içerisinde bulunan Zaire’de yapılır. Müsabakanın yapıldığı coğrafyadaki insanların yaşadığı sosyal, ekonomik ve politik sıkıntılar, bölge halkının Muhammed Ali’ye sempati duymasına ve Ali’yi maç öncesinde desteklemelerine neden olmuştur. Halk, Muhammed Ali'nin hücrelerine bir şekilde nüfuz etmiş, onda tek vücut olmuştur. Ali, onların sesi ve yumruğudur artık.


George Foreman, Zaire’ye gelir ve yanında bulundurduğu iki alman kurduyla beraber uçaktan iner. Alman kurtları, Belçika’nın Kongo’yu sömürdüğü 1908 – 1960 tarihleri arasında, Belçikalılar tarafından Kongo halkına karşı kullanılmıştır. Bir semboldür. Geoge Foreman’ın bu köpekli gösterisi, yerel halk tarafından doğal olarak hoş karşılanmaz, tepki toplar ve o güne kadar Zaire halkının hiç tanımadığı Foreman, sevimsiz bir kişi olarak görülmeye başlanır. Nihayet yeni dünya şampiyonunu belirleyecek olan tarihi maç başlar. Maçın favorisi George Foreman’dır. 


Muhammed Ali, ağırlıklı olarak taktiksel bir dövüş ortaya koyar ve daha çok iplere yakın dövüşür. Maç sırasında Ali, rakibine psikolojik baskı uygular ve onu tahrik eder. Maçın 6 ve 7. roundlarında iki boksör de bitkin düşmüştür. Fakat, ne George Foreman şampiyonluk ünvanını kaybetmek ister ne de Ali, özgürlüğünden vazgeçer... Her ne kadar kendisine isnat edilen suçtan aklanmış olsa da,  Ali hala bir tutsaktır ve yapması gereken son bir şey kalmıştır; kendisine onurunu geri kazandıracak ve insanlığın üstünde dolaşan karabulutu bir nebze de olsa dağıtacak o son darbeyi indirmek...!  




Yukarıdaki videoda da görüleceği üzere; maçın 8. roundunun bitimine 15 saniye kala Ali, gücünü toplar ve o meşhur dansına başlar. Seri yumruklarla son bir kez atak yapar; ard arda 4 sağ gönderir rakibine... ardından bir sol ve bir sağ daha kondurur burnuna Foreman’ın... ve George Foreman, işte o şampiyon dev, kendi ekseni etrafında şuursuzca dönerken güçsüz kalmış kol ve bacaklarına da artık mani olamaz ve yere yığılır. Nakavt olmuştur.  Muhammed Ali böylece, kendisine ait olan bir şeyi; sadece dünya şampiyonluğu kemerini geri almakla kalmaz, aynı zamanda onur, özgürlük ve insanlık için daima hatırlanacak kıymetli bir duruş ortaya koymuştur.





















































Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Marshall-Lerner Koşulu ve J Eğrisi

Likidite Tuzağı Nedir

ABBASİLER DÖNEMİNDE KÜLTÜR, SANAT VE (B)İLİM