Türkiye Ulusal Savunma Sanayisindeki Gelişmeler.

Son zamanlarda Türkiye de savunma sanayisindeki gelişmeleri haber bültenlerinde izledim.Malumunuz sanayideki gelişme haberlerini duyunca insan gözünü tv den ayıramıyor.Neden ayıramıyor? Çünkü; Az gelişmiş veya gelişmekte olan ekonomilerin böyle haberlere ihtiyacı var da ondan..Habere tekrar dönecek olursak, ne diyordu haberde; Türkiye nin, tamamen yerli olarak birden fazla ulusal savunmaya yönelik ürettiği ürünlerine yenilerinin eklendiği söyleniyordu.Üretilen mal ve hizmetin, cinsinden ziyade üretim aşamasında uygulanan politikalar ilgimi daha çok çekti.

Neydi o politikalar; bu mallar tamamen yerli imkanlarla üretilerek , dışa olan bağımlılığı böylece minimize etme ve bu süreçte yurt içi bir çok endüstri özellikle sanayi kesimi canlı tutulup yerli sanayinin gelişimine katkı sağlayarak katma değeri yüksek aynı zamanda sermaye ve bilim-tekniğin yoğun olarak kullanıldığı ürünlerin ortaya konularak uluslararası pazarlarda ihracatçı ülke konumuna gelme hedefiydi.Peki bu hedefler bu şekilde sınırlımıydı ? değildi ; Yukarıda belirttiğim gibi Türkiye gelişmekte olan bir ülke olduğu için her az gelişmiş ülkede yaşanan makro ekonomik sorunlar örneğin ; işssizlik , enflasyon gibi Türkiye de de yaşanmaktadır.Söz gelimi,savunma sanayisindeki bu yerli üretim hamlesi yerli üreticileri canlı tutarak onların emek talebini arttırdığını böylece yeni istihdamların yaratılarak Türkiye nin işşizlik sorunu yarasına az da olsa merhem olduğunu düşünüyorum.

Peki enflasyon ne durumdaydı o sıra ? bu tarz katma değeri yüksek malların üretim süreci maliyetli olduğundan fiyatlarda artış ( enflasyon ) yaşandığı yüksek ihtimaldir.Bu malların üretimi için ara malların dışarıdan tedarik edildiğini varsayalım malların cinsinden dolayı ülkeye giren bu ara malları yine yüksek fiyatlardan girecektir dolayısıyla yerli üreticiler rekabet edebilmek için fiyatlarını düşürmek isteyecek ama malın cinsinden dolayı zarar edeceğini bildikleri için onlar da mecburen fiyat artışına gidecektir.Dolayısıyla bu sefer maliyet enflasyonunun yaşanabileceğinden söz edebiliriz.Bu nedenle yerli üretim atağı aynı zamanda yerli üreticiyi de korumuştur bu süreçte.Bu tarz gelişmeler bir çok sektörde üretilen mal ve hizmetleri çeşitlendirerek olmalıdır.

Örneğin; sermaye-teknoloji faktörü donatımına sahip Japonya ekonomisinde fabrikalarda çalışan işçi başına düşen sermaye-teknoloji miktarı ( 1990 fiyatları ile,dolar) 111.615 dolar iken Türkiye de ise bu değer(''rakkam'' değil değer ! veya sayı ya da oran ama rakkam değil ! rakam da değil ! ) 20.478 dolardır.Bu; Japonya da çalışan bir işçinin , Türkiye de çalışan bir işçiye göre 5 kat daha fazla katma değer yaratması ve verimli olduğu anlamına gelir.

Son olarak Türkiye nin eğitim alanında da bazı önemli yeniliklere gideceğini biliyoruz örneğin okullarda küçük yaşlardan itibaren artık öğrencilere doğruluk ve ahlak gibi kavramların öneminin daha özenli bir şekilde aşılanacağı ( aşı oldukları gün ) yeni bir müfredat yoldaymış.Ekonomiye dair bu tarz güzel gelişmelerin daim olması dileğiyle...

Yorumlar

  1. Aferin çekirge... İlk dersimiz neydi? hatırla... 26 sene öncesinin verilerini kullanma demiştim sana !! yine yaptın aynı hatayı. Neyse eksiklerimiz olsa da başlangıç için fena sayılmaz diyelim. Medeni cesaretinizi tebrik eder başarılar dilerim Saygılarımla... Selçuk Baş

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu veriler kurla ilgili bir durum eğer bugünkü kur fiyatiyla hesaplamaya calisirsak yanilgiya dusebiliriz örnegin:26 sene once 1 TL nin 2 dolar oldugunu varsayalim bugun de 3 dolar oldugunu; Bugunku kur fiyatiyla hesapladigimizda Turkiye de sermayenin bir isci basina dusen fiyatin 10 TL oldugunu dusunelim dolar cinsinden ise bu deger 30 dolar olur ( 1 TL nin 3 dolar oldugunu varsaydik gunumuzde ) 26 sene oncesine tekrar donelim;1 TL nin 2 dolar oldugunu varsaymistik bu sefer o yillarda isci basina dusen sermaye degerinin yine 10 TL oldugunu dusundugumuzde dolar cinsinden 20 dolar oldugunu goruruz sonuc olarak;gunumuz kuruna gore hesapladigimizda 30 dolar,90 yili kuruna gore hesapladigimizda 20 dolardir. sermaye orani; gorunurde bir artis sozkonusu fakat bu artis bizi yaniltmasin bu durum TL nin gunumuzde deger kaybetmesiyle ilgilidir. Bugunku 30 dolar yillar onceki 20 dolara denk belki de? Tabi burda cok onemli bir nokta var firmalarin her iki yillarda da uretim kapasitesilerini sabit degismedigini varsaydik (sermaye sabit ayni zamanda isci basina dusen TL miktari da sabit )

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Marshall-Lerner Koşulu ve J Eğrisi

Likidite Tuzağı Nedir

ABBASİLER DÖNEMİNDE KÜLTÜR, SANAT VE (B)İLİM